Konferans: A.Batur - İstanbul’da Art Nouveau Mimarlığı

Konferans: A.Batur - İstanbul’da  Art Nouveau  Mimarlığı

Afife BATUR İstanbul’da Art Nouveau Mimarlığı - Konferans/Mimarlık Vakfı 25 Nisan 2014 18:30 Mimarlar Odası-Karaköy ‘Art Nouveau’ 19.Yüzyılın sonu ile 20. Yüzyılın başında yaklaşık 25 yıl süren, ancak bu kısa süreye karşın derin izler bırakmış olan bir sanat akımının adıdır. AN Akımı, 19. Yüzyılın son çeyreğinde Avrupa ülkelerinin göreli bir politik istikrara ve refaha kavuştuğu yıllarda ortaya çıktı. Öncelikle sanayileşmiş, yeni üretim biçimini geliştirip sahiplenmiş ülkelerde bir “yeni’yi arama” mottosu olarak yaratıldı ve benimsendi. Akım, İngiltere’de Liberty, Amerika'da Modern Style; Fransa ve Belçika'da Art Nouveau; Hollanda'da Nieuwe Kunst; Almanya'da Jugendstil; Avusturya'da Secessionstil; İtalya'da Stile Floreale ve Liberty, İspanya'da Modernismo gibi hepsi 'çağdaş', 'yeni’, 'genç', ‘özgür’ sıfatları ile anılıp benimsendi. AN, tümel bir sanat akımı olarak yüzyıl dönümüne egemen oldu. Matbaa hurufatından günlük kullanım eşyasına, kahve fincanı veya aynaya; modadan, kumaşlara, resim, heykel ve mimarlığa, edebiyat ve müziğe uzanan bir alanda yepyeni biçimler, yeni kurgular, yeni esin kaynakları önerdi ve yarattı AN Akımı'nın ortaya çıkıp geliştiği yıllar, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş öncesi dönemine rastlamaktadır. Yüzyıl sonu İstanbul'u çökmekte olan bir imparatorluğun başkentidir ama paradoksal olarak önemli bir sermaye girişinin olduğu, zengin ve yapı yatırımlarına aktarılacak büyük artı değer birikimine sahip bir merkezdir. Aktif bir inşaat ve mimarlık piyasası vardır. Ve yeni bir kentsoylu kesim. İstanbul, AN'nun boy verdiği Avrupa başkentlerinin toplumsal koşullarına sahip görünmektedir. AN estetiğinin ve beğenisinin bir giriş kanalı dergiler, en çok da kadın dergileri olmalıdır.İstanbul'da da yayınlanmaya başlayan kadın dergileri, varlıklı kesimin AN beğenisini tanımasının bir yolu oldu. Bu dergiler, aynı zamanda AN bezemenin grafik sanatlarda kullanımını ve giderek benimsenip yaygınlaşmasını da sağlamıştır. Sayfa süslemelerinden fotograf çerçevelemeye uzanan zengin bir yerli koleksiyon vardır. İthal edilen ve İstanbul'un lüks mağazalarında satılan günlük kullanım gereçleri, bir diğer kanaldı. Daha çok maden ya da porselenden yapılmış karaflar, ayna ve resim çerçeveleri, heykelcikler, maketler, çay ve sofra takımları, avizeler ve benzerlerinden oluşan bu eşya birikimi, günümüz koleksiyonerlerinin en değerli parçaları arasındadır. AN mimarlığının ilk örnekleri,Osmanlı İmparatorluğun gelişmiş merkezlerinde ve bazı kıyı kentlerinde 20.Yüzyıl başlarken görüldü. Özgün ve anıtsal örnekler bu merkezlerde ve 1910'lara kadar olan sürede gerçekleştirildi. Daha küçük kentlerde ve anonim mimaride ise 1930'lara kadar ve Art Deco'ya dönüşerek kullanıldı. İstanbul, birçok bakımdan olduğu gibi AN mimarlığı bakımından da Türkiye'nin en önemli merkezidir. Bu önem önce, sayısal olarak en zengin birikime sahip olması anlamındadır. Son yıllarda kıyım düzeyine varan mimari miras kaybına rağmen İstanbul'da hala önemli bir AN yapı stoku vardır. İkinci olarak AN üslubunda tasarlanmış anıtsal yapıların çoğu genellikle iyi korunmuştur ve bu örneklerdeki stilistik nüansların bir tür koleksiyon oluşturan kaliteleri İstanbul örneklerine önem kazandırmaktadır. Ve nihayet üçüncü olarak anonim mimaride İstanbul'a özgü olduğunu savunduğumuz bir AN konut ve dekorasyon modelinin gelişmiş olmasıdır. AN mimarlığının İstanbul’daki en önemli ve en bilinen temsilcisi, Sultan Abdülhamid’in de mimarı olan, pek çok kamu yapısının yanısıra Yıldız Sarayı için de tasarımlar yapıp gerçekleştirmiş olan İtalyan mimar Raimondo D’Aronco’dur. Kiriakides ve Yenidünya da bilinen imzalardır. AN Üslubunda tasarım yapan mimarların değişik Avrupa ülkelerinden gelmelerinin veya Osmanlı mimarlarının farklı akademilerde öğrenim yapmalarının sonucunda AN tasarımlarda stilistik ve formel özellikler bakımından zengin bir çeşitlilik gözlenmektedir. Bu bakımdan İstanbul AN'su değişik esin ve etkileri yansıtan ve kozmopolitizm