16 Şubat 2021 19:00’da Fabrizio Casaretto SÉBAH&JOAILLIER’DEN SİYAH-BEYAZ OSMANLI başlıklı semineriyle MİMAD’ın konuğu olacak. Seminer zoom üstünden yapılacak olup kayıt için mimadseminerleri@gmail.com adresine İsim Soyadı ve eposta bilgilerini yollamanız gereklidir.
SÉBAH&JOAILLIER’DEN SİYAH-BEYAZ OSMANLI
Fabrizio Casaretto
6 Şubat 2021 Salı 19:00
Fotoğrafçılığın 1826’daki keşfinin ardından Osmanlı İmparatorluğunun büyüsü, yaşamın cazibesi, gizemi, oryantalizmin ve bilinmezliğin çekiciliği Avrupalı gezgin fotoğrafçıların yolunu özellikle İstanbul’a düşürdü. Zamanla türeyen fotoğrafhanelerin arasında oryantalizmi dünyaya açan ve yayan öncü stüdyo olarak kabul edilen, adını tarihe bir asrı aşkın bir süre yazmış ve nice başarılar elde etmiş Sébah&Joaillier stüdyosu vardır. Bu işletmenin günümüze kadar ulaşan fotoğrafları sayesinde Osmanlı’dan beri yaşanan mimari ve sosyal değişiklikleri görmek ve bazıları ender bulunan eski fotoğrafların ne kadar önemli bilgiler aktardığını anlamak mümkündür.
Fabrizio Casaretto, babası İtalyan ve annesi Fransız kökenli, Osmanlı topraklarına yerleşmiş her iki Levanten ailenin 1972 doğumlu 7.kuşak üyesidir. İstanbul Pierre Loti Fransız Lisesi’nden sonra Fransa’da Aix-Mairseille üniversitesinde Ekonometri Masteri yaptı. Paris’te kısa bir Groupama sigorta tecrübesinin ardından uluslararası hammadde ticareti ve risk yönetimi alanlarında Cargill İstanbul ofisinde kariyerine başladı. Farklı sektör ve ürünlerde hammadde ticaretine devam ettikten sonra tecrübelerini “Finansal Korunma/Hedging” adlı kitabına aktardı (Scala Yayıncılık 2017), kurumlara ve bireylere bu konuda danışmanlık vermektedir. Sébah&Joaillier koleksiyoneridir, bunu Osmanlı dönemindeki önemli stüdyonun ortağı fotoğrafçı Polycarpe Joaillier’nin beşinci kuşaktan öz torunu ve aile mirası olarak zevkle yapmaktadır.
MİMAD için 29.9.2020 Duygu SABAN ve 24.11.2020 Selva SUMAN sunumları yayında https://www.youtube.com/channel/UCm_vEeHi25edLOtZu87YuXw/featured
UNESCO Dünya Miras Alanları Bağlamında Süleymaniye Bölgesi Yeraltı Envanterinin Değerlendirilmesi
Dr.Cahide Nur Özdemir
19 Ocak 2021 Salı 19:00
Kayıt için lütfen mimadseminerleri@gmail.com adresine e-posta yollayarak adınızı-soyadınızı ve e-posta adresinizi bildiriniz. Katılım bağlantısı tarafınıza eposta ile yollanacaktır.
İstanbul uzun kent tarihi içinde her bir dönemin bir öncekinin mirasını dönüştürerek kullandığı, dönem izlerinin sonraki dönemlerde zaman zaman görünür olduğu bir şehirdir. Şehrin bugünkü sakinleri, büyük ölçekli bir şehircilik faaliyetini ne zaman başlatsalar, bu gizlerle aniden karşılaşırlar. Bu rastlantılarda doğrudan yerin altında inşa edilen yapılara tesadüf edilebileceği gibi, kaçınılmaz doğal olaylar veya insan faaliyetleri neticesinde yer altında kalmış yerüstü yapıları ile de karşılaşılabilir. Hangisi olursa olsun her karşılaşma İstanbul’un altında çok ve çeşitli yapı olduğu fikrini güçlendirecek niteliktedir. Çalışmanın amacı, tesadüfi karşılaşmalar ile haberdar olunan yer altına dair kapsamlı ve güncel dijital üç boyutlu kayıtların oluşturulmasıdır.
Bugün her kesimden, her eğitim düzeyinden, her sosyal gruptan İstanbul’un yer altına dair hikâyeleri benzer anlatımlarla duyabiliriz. Tarihi Yarımada’dan giren Kınalıada’dan çıkan tüneller, Ayvansaray’dan giren Atmeydanı’na ulaşan koridorlar… İşte çalışmanın çıkış motivasyonu herkesi aynı söylemde birleştiren ancak kimsenin aslında bilmediği yer altı mekanıdır. Bu çalışmada, ayaklarımızın altında ne var sorusu tüm fiziksel mekân içerikli, ya da mistik çağrışımlı, gizem hissiyle yönlendirilmiş cevaplarını almak üzere sorulmuştur. Araştırmada özel olarak saha çalışmalarını yürüttüğü alan Süleymaniye bölgesi olmakla birlikte, bir başlangıç olması umularak, bu çalışma İstanbul’un tamamı için önerilmektedir.
Dr. Cahide Nur Özdemir:
International University of Sarajevo Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitede Mimarlık bölümünde Taksim: The Battefield of Ideologies başlıklı tezi ile yüksek lisans derecesi aldı. Yüksek lisans eğitimi süresince asistan olarak görev yaptı. 2013 yılında doktora eğitimine Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde başlayan Cahide Nur Özdemir, aynı süreçte THY A.O.’da Mimar olarak profesyonel çalışma hayatına adım atmıştır. Yurtiçi-yurtdışı noktaların tasarım ve yapım süreçlerinin bir parçası olarak başladığı görevine, İstanbul Havalimanı projesinde Türk Hava Yolları’nın operasyonuna ilişkin tüm ihtiyaçlarının belirlenerek tesislere dönüştürülmesindeki aktif rolüyle devam etmiş, tasarım, inşaat, kontrol süreçlerinin tamamında görev almıştır. 2020 Temmuz ayında “UNESCO Dünya Miras Alanları Bağlamında Süleymaniye Bölgesi Yer Altı Envanterinin Değerlendirilmesi” başlıklı tezi ile doktor ünvanı almıştır. Halen İstanbul Üniversitesi’nde Felsefe eğitimine devam etmektedir.
2020'nin son MİM-AD webinar'ında Dr.Serra Akboy İlk ile beraberiz:
15 Aralık 2020 Salı 19:00
ALİ SAİM ÜLGEN: TARİHİ KORUMA KÜLTÜRÜNÜ BİÇİMLENDİRMİŞ BİR CUMHURİYET AYDINI
“En büyük suçumuz tarihi gelenekleri ve idealist insan yetiştirmeyi esas vazife saymayı unutmaktır.”
Ali Saim Ülgen, 15 Aralık 1961
Bu sunum, Erken Cumhuriyet Dönemi Türkiyesi ve sonrasında tarihi koruma felsefesi ve uygulamasını büyük ölçüde şekillendirmiş yüksek-mimar Ali Saim Ülgen’in (1913-1963) hayatı ve çalışmalarına odaklanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında doğmuş; Cumhuriyetin kuruluşuna tanıklık etmiş olan Ülgen, hayatının sonuna kadar cumhuriyet değerlerini savunmuş ve entelektüel birikimini ülkesinin kalkınmasına adamış bir Türk aydını çizgisinden hiç uzaklaşmamıştır. Bu bağlamda, elli yıllık ömrüne sığdırdığı sayısız metinde ve tarihi koruma projesinde Türk olmanın verdiği sonsuz gururu çalışmaları ile bütünleştirmiştir. Vatan sevgisini mimari mirasın korunması ile özdeşleştirmiş ve halkın tarihi eserler konusunda bilinçlenmesine odaklanan bir koruma kültürünü savunmuştur. Aynı çizgide, restorasyon çalışmasını müspet bir ilim olan yorumlamış ve yurt genelinde bilimsel onarım yöntemlerinin yerleşmesi için durmaksızın çalışmıştır. Erken Cumhuriyet Döneminin dinamikleri içinde, Türk Tarih Tezi’ni tarihi koruma kültürü ile içiçe değerlendirmiş ve dönemin biçimsel analiz yöntemlerini çalışmalarında kullanmıştır.
Dr. Serra Akboy İlk:
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun olan Serra Akboy İlk, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri ve Kültürel Miras Yönetimi Programı’ndan yüksek lisans derecesine sahiptir. Bu süreçte US/ICOMOS uluslararası değişim programı, Historic American Engineering Record (HAER) bünyesinde New York Özgürlük Heykeli’nin rölöve çalışmalarında görev almıştır. Akboy İlk, Teksas A&M Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde tamamladığı doktora eğitiminin ardından Dallas’da çeşitli kültürel miras organizasyonlarında çalışmıştır. Halen, Collin College bünyesinde, tarihi koruma ve tasarım dersleri vermektedir. Çalıșma alanları arasında mimari çizim, dijital belgeleme teknikleri ve rölöve kuramı bulunmaktadır. Son dönem yayınları Erken Cumhuriyet Dönemi Türkiye
Kasım 2020 MIM-AD webinarında Dr.Selva Suman bizlerle olacak
24 Kasım 2020 19:00
FERİKÖY LATİN KATOLİK MEZARLIĞI YAPILARINDA ÜSLÛP OKUMALARI
1850’lerde kurulan ve halen İstanbul’un en büyük Katolik mezarlığı olma özelliğini taşıyan Feriköy Latin Katolik Mezarlığı, bir yönüyle İstanbul’un renkli mimarisi ve kültür mozaiğinin bir yansıması olurken aynı zamanda kentin Katolik ve Levantenleri için önemli ve çok katmanlı bir kültür mirasıdır.
Diğer taraftan, İstanbul’da onsekizinci yüzyılda başlayan sosyokültürel değişimler kentin mimari dokusuna da yansımış, yabancı unsurların artarak kullanılması ile eklektik bir üslûp görülmeye başlamıştır. Toplumda “Batılılaşma” hareketleri ile Tanzimat sonrası yıllarda görülen yoğun yapılaşma sonucu Osmanlı başkentinde batılı tarzları anımsatan cepheler ve bezeme unsurları ile yeni yapılar belirmektedir.
Bu çalışmada Feriköy Latin Katolik Mezarlığında bulunan yapıların üslûp açısından irdelenmesine yer verilirken burada bulunan mezarlarda kullanılan süsleme ve bezeme unsurları incelenmekte, işaret ve sembollerin anlamları da kapsamı içinde açıklanmaktadır.
İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Prof. Dr. Filiz Özer ve Yrd. Doç. Dr. Luca Orlandi’nin danışmanlığında yapılan doktora tezine konu olan üslûp analizi sonuçları ele alınarak, İstanbul’daki Katolik toplumunun kültürel kimliği ile ilişkilendirilmesi ve dönemin kentsel mimari değişimleri çerçevesinde değerlendirilmesi yapılacaktır.
SELVA SUMAN
Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Yüksek Lisansını aynı üniversitenin Tarih Bölümünde Sanat ve Mimarlık Tarihi Programında yaptı. “Sessiz Şehir: İstanbul Feriköy Latin Katolik Mezarlığındaki Yapıların Üslûp Açısından Okunması” Başlıklı doktora tezini İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsünde Prof. Dr. Filiz Özer ve Yrd. Doç. Dr. Luca Orlandi danışmanlığında tamamladı. Araştırmaları çeşitli dergilerde makaleler ve kitap bölümleri olarak yayımlanmış olan Selva Suman, halen sürdürmekte olduğu iş hayatının yanı sıra Bahçeşehir Üniversitesi’nde Anadolu Medeniyetleri dersi vermektedir.