MİM-AD SEMİNERLERİ

16 Nisan 2025 Çarşamba 19:30

Bizans Kalıntıları Üzerine Bir İmparatorluk Müzesi İnşa Etmek: 1899-1907 Yılları Arasında Vallaury Tarafından İstanbul Arkeoloji Müzesi İçin Uygulanan Temel Sistemi

Deniz ÜSTOĞLU COŞKUN

Kayıt için lütfen mimadseminerleri@gmail.com adresine eposta yollayarak adınızı-soyadınızı ve e-posta adresinizi bildiriniz. Katılım bağlantısı eposta yoluyla tarafınıza yollanacaktır.

On dokuzuncu yüzyılın sonunda, İstanbul Arkeoloji Müzeleri (IAM), diğer adıyla Müze-i Hümayun, Klasik Binası, Topkapı Sarayı’nın surları içinde, yüzyıllar boyunca sembolik ve stratejik öneme sahip bir alanda yükselmiştir. IAM Binası, Osmanlı İmparatorluğu'nda müze olarak tasarlanan ilk yapıdır. Binanın mimarı, İstanbul doğumlu ve İtalyan-Levantin bir ailenin üyesi olan Alexandre Vallaury'dir. Dönemin zorlu ekonomik koşullarına rağmen, Osman Hamdi'nin özel çabalarıyla yeni müze

MİM-AD SEMİNERLERİ     8 Mayıs 2025 Perşembe 19:30 çevrimiçi

Ayşe ÖZİL   -  Galata Ticaret Hanları: Ekonomi, Toplum ve Kent, 19. yy. sonu-20 yy. başı

Kayıt için lütfen mimadseminerleri@gmail.com adresine eposta yollayarak adınızı-soyadınızı ve e-posta adresinizi bildiriniz. Katılım bağlantısı eposta yoluyla tarafınıza yollanacaktır. 

Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde, büyüyen ve değişen liman kentlerinin merkezinde yer alan örgütsel yapılardan biri ticaret hanlarıdır. 1870’lerden itibaren kurulmaya başlayan ve iş hanı ya da büro hanı olarak da adlandırılan modern hanlar, çoğunlukla ticaret ve de ticaret ile bağlantılı modern kentsel iş kollarının örgütlendiği mekanlar olmuştur. İmparatorluk global kapitalizme güçlü bir biçimde entegre olurken yerel dinamikler ile harmanlanarak ortaya çıkan sosyo-ekonomik dönüşümler, modern hanların gelişiminde belirleyici niteliktedir. Söz konusu dönüşümleri yansıtan merkezî bir kentsel öğe olan hanlar, hem bu dönüşümlerin aracısı ve taşıyıcısı hem de bizzat aktörü olarak kent tarihinin önemli bir parçası olmuştur. Literatürde çoğunlukla zanaat ve ticaret sektörlerinin toplandığı geleneksel hanlar incelenmiş ve genellikle mimarlık ya da sanat tarihi perspektifi ön plana çıkarılmıştır. Bu sunumda hanlar modern döneme taşınacak ve dönüşen liman kentlerinde ekonomik, toplumsal ve kentsel gelişmelerin kesişiminde ele alınacaktır. Hanlarda faaliyet gösteren şirketler, bu şirketleri ortaya çıkaran toplumsal yapı ve hanların söz konusu sosyo-ekonomik dünyanın işleyişi ile olan bağlantıları değerlendirilecektir. Ticaret yıllıkları, Osmanlı arşiv malzemesi ve han adreslerine dayalı özel koleksiyonlardan yararlanan çalışma İstanbul’da Galata rıhtım bölgesine odaklanmaktadır.

Ayşe Özil Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Tarih Programı’nda öğretim üyesidir. Doktora eğitimini Londra Üniversitesi Birkbeck College’da tamamlamıştır.

Türkiye Mimarlık Vakfı (MİV) tarafından 09-11 Temmuz 2025 tarihleri arasında İstanbul’da Tarihi Çevrede Çağdaş Tasarımların Yeniden Değerlendirilmesi Konferansı / 2nd International Conference on Re-Evaluating Contemporary Designs in Historical Context (2nd RE-ConD’25) düzenlenecektir.

2nd RE-ConD’25 konferansı ile ilgili ayrıntılı bilgiler https://re-cond.org web sitesinde bulunmaktadır.

Küresel tercihlerle, yoğun değişim ve dönüşümler yaşamakta olan tarihi yapılar / çevreler içindeki çağdaş tasarımlar ve projeler güncel bir konu haline gelmiştir. Tarihi çevre içindeki yeni tasarımların sadece bir yapı stoğu olarak değil, kültürel, sosyal, ekonomik ve yasal yönleriyle bir bütün olarak ele alınmasına ve tarihi çevrelerin koruma yaklaşımları ile uyumlu olmasına dikkat edilmelidir.
2nd RE-ConD’25 konferansında doğal, kültürel ve tarihi çevre içinde inşa edilen veya inşa edilecek olan yeni mimari / yapısal tasarımlar ve kentsel projeleri tartışarak mevcut çevrelere uyumu konusunu yeniden ele almayı ve değerlendirmeyi amaçlanmaktadır.

MİM-AD SEMiNERLERİ

5 Şubat 2025 19:30

PAHLAVİ MODERNLEŞMESİNDE YARATICI KADINLARIN GİZLİ KALMIŞ PORTRELERİ:  

KADIN MİMARLAR KONGRESİNİN YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Dr. Baharak TABİBİ

Kayıt için lütfen mimadseminerleri@gmail.com adresine eposta yollayarak adınızı-soyadınızı ve e-posta adresinizi bildiriniz. Katılım bağlantısı eposta yoluyla tarafınıza yollanacaktır.

Pahlavi döneminde, hem yüksek kültürün hem de devlet feminizminin tezahüründe meydana gelen yaklaşım değişimi rastlantısal değildi. İkisi de aynı ideolojik gündemin ayrılmaz birer parçasıydı: modernitenin gündemi. Her ikisi de iki Pahlavi hükümdarı Reza Şah ve halefisi Muhammed Reza Şah’ın siyasi düşünce yapılarının somut birer parçasıydı. Her ikisi de emperyal gücü ellerinde bulundursalar da, ikisinin ortak özelliği, Şahbanu Farah Pahlavi ve onun çevresindeki modern İran kadın sanatçı ve mimarlarında saklıydı. Şahbanu’nun gücü, yalnızca İran tarihinde resmi olarak ilk taçlandırılan kraliçe olmasından degil, aynı zamanda devletin tüm işlerinde yasal otorite olarak tanınan nihai bir kadın modeli rolünü üstlenmesinden kaynaklanıyordu. Mimarlık eğitimi alan ve tahta geçme hakkını kazanan şahbanu, İran Monarşisinin son on yılında devletin kültürel gündemini oluşturacak konumdaydı. Çeşitli ulusal ve uluslararası etkinliklere hamilik eden şahbanu’nun salt kadın mimarlara yönelik düzenlediği kongre, hükümetin toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen, modern İran ve mimarisini inşa etmede kadınların temsilini meşrulaştıran bir girişim olarak görülebilir. Kısacası, devrim öncesi dönemde, yüksekkültür ve feminizm, ütopyacı bir modernitenin nihai belirleyici unsurları arasında tanımlanırken, kadın sanatçı ve mimarlar da devletin ideolojik işeleyişini tasarlayan ve uygulayan özneler olarak onlara önceden tanımlanmış rolleri üstlenmeye başladılar; bu politika ve onun mimari ifadesi arasındaki ilişkiyi kaçınılmaz kıldı.

MİM-AD Seminerleri- 11 Haziran 2024 Salı, saat 19:30, Seda Kula- Jale Beşkonaklı

FRİGYA: TARİHİ ÇEVRE İÇİNDE HAYATLAR

Seminer çevrimiçi olarak Zoom ortamında yapılacaktır. Kayıt için lütfen mimadseminerleri@gmail.com adresine eposta ile adınızı ve eposta adresinizi bildiriniz. Zoom link’i mail ile geri bildirilecektir.

2021 ve 2022 yıllarında yaptığımız iki gezi ile Frigya bölgesini fotoğrafladık. 2021 Eylül’ünde Seyitgazi tarafından başlayarak Yazılıkaya’ya ve Midas Kentine kadar olan bölümü ve ardından da Göynüş Vadisi’nden Döğer’e kadar olan diğer kısmı dolaştık. Sonrasında yolumuz 100 km kadar batıdaki Roma kenti Aizanoi’ye uzandı. 2022 Eylül ayında bölgeye tekrar bir gezi yaptık. Bu kez Afyonkarahisar’dan Uşak’a kadar uzandık, Kütahya’yı daha ayrıntılı gözlemleme fırsatımız oldu. Önceki seneye göre Ayazini ve Aizanoi’da meydana gelen hızlı değişimleri belgelemeye çalıştık. Tüm bu coğrafyayı doğa ve insan yerleşimlerinin tarih boyu kesintisiz birlikteliği ile katman katman gözlemledik, hayatın ve mekanların zaman boyutundaki sürekliliğine tanık olduk. Bu büyüleyici atmosferi mimar gözüyle belgelemek için hazırladığımız iki fotoğraf gösterisini ve izlenimlerimizi sizlerle paylaşmak istedik.

Seda Kula, İstanbul’da doğdu. İTÜ Mimarlık bölümünden mezun oldu. 2014’te İTÜ’de Mimarlık Tarihi doktorasını tamamladı. 2015 yılından beri Gebze Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak bu alanda araştırmaya ve öğrenci yetiştirmeye devam ediyor.

Jale Beşkonaklı, ODTÜ Mimarlık Bölümünden mezun oldu, sonrasında ODTÜ ve İTÜ Mimarlık Fakültelerinde Restorasyon programlarında yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı. 1993- 2020 yılları arasında TBMM Milli Saraylar İdaresi Başkanlığında çalıştı. Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık Tarihi programında yarı zamanlı ders veriyor.